Eurovision Rüyamız




56.sının Almanya'da gerçekleşeceği Eurovision şarkı yarışmasında ülkemizi Yüksek Sadakat temsil ediyor.

 İlk olarak 1975'te Eurovision rüyasına dahil olmuştuk. Semiha Yankı'nın seslendirdiği  dillere pelesenk olan ''Seninle Bir Dakika'' adlı şarkıyla temsil edildik. Bu rüyada  inişli çıkışlı pek çok başarı elde ettik.2003 yılında  yıldızımız  Sertab Erener'le Riga'da parladı.Soğuk ülkeyi sıcacık şarkı "Everyway that i can"  ile temsil etti .Çok söylenen ama herkesin hakkını veremediği ''İzleyenleri büyüledi.'' sözünü o gece mühürledi.Ülkemizi birinciliğe taşıdı.Bu güzel başarı sayesinde Türkiye   Eurovision 'a  kapılarını açtı ve ertesi sene Eurovision'a ev sahipliği yapma hakkı kazandı.Sertab'ın müthiş parlamasından sonra  yıldızımız ışığını hiç kaybetmedi ve 90'lı yıllara inat parlamaya devam etti.

 2004'te Athena dördüncülüğü,2007'de Kenan Doğulu dördüncülüğü,2008 yılında Mor ve Ötesi yedinciliği,2009'da Hadise dördüncülüğü ve 2010 yılında Manga ülkemize ikinciliği kazandırdı.

 Sonuçlar göğsümüzü kabartırken ,bizim, Türk halkının gücü göz ardı edilmez bir gerçek olarak kabul gördü.Farkındasınızdır sizde yönlendirme gücümüz çok kuvvetli.Genelde her şeyi ve herkesi isteklerimize , bize doğru gelene göre yönlendirebiliyoruz.Bir tek  ''Siyasal konular ve siyasetçiler '' hariç. Sesimizi duyuramadığımız tek alan .Çığlık çığlığa da olsak kulaklar kapanıyor,bilinenler okunuyor.Her neyse çok derinlere inmemek lazım.Konumuzu dağıtmayalım.Demem o ki iyiyi de kötüyü de çok iyi analiz edebilen bir milletiz.Yeter ki can damarlara , hassas noktalara ,ihtiyaçlara dokunulmasın. Mesela aklıma gelen ve çok konuşulan yarışmacımız Gülseren.''Rimi Rimi Ley'' diye bir şarkıyla ülkemizi temsil etti. Çalıştığı ülkede iyi ve tutulan bir sanatçı olabilir,Tamam şunu da kabul edelim ülkeyi temsil etme cesareti de öyle her yiğidin harcı olan bir şey değil.Kendisini bu cesaretinden ötürü takdir etmek lazım .Gülseren,Eurovision formatına ne kadar uygundu?O dönemdeki tepkilere bakılırsa pek yakıştırılmadığı açık.Acımasız eleştirilerin yersiz olduğu kanaatim kesin.Bu olumsuz konuşmaların, de-motive edici tavırların doğruluğunu onaylamıyorum elbette.Ama gel gelelim ülke tanıtımı ,toplumsal başarılar risk alınmayacak kadar önem teşkil eder.Bu konu ile ilgili televizyon'da yapılan oturumlar ,anketler o dönemin en önemli konusu haline gelmiş ve alınan neticeyle de Türk halkının haklılığı netleşmişti.Bu yaşananlardan sonra Trt'de gerçekleri fark etmiş gereksiz risklere girmemiş kamuoyunun sesini dinleyerek doğru seçimler yapmayı başarmıştır.



 Bu sene başarı getireceğine inanılan Yüksek Sadakat'a temsil hakkı verildi.Yaptıkları basın toplantısında ; "Bu ülkenin insanını temsilen katılmaya karar verdik. Herkesin yetiştiği ülkeye borcu olduğunu düşünüyoruz. Biz en azından bunun bu ülkeye karşı ödenmesi gereken bir borç olarak görüyoruz. Netice itibariyle talebe saygı gösteriyoruz.'' diyerek anlamlı bir konuşma yapmış.Hareketli ve ingilizce 3 şarkı sunacaklarını belirten grup üyeleri şarkının ingilizce olması durumunda alınan dereceninde yükseliceğini düşünüyor.Katılmamak elde değil açıkçası.Şarkının tarzı ve dili konusundada sürekli bir gel git içinde olanlara Ulu Önderimiz Mustafa Kemal 'in bir sözünü hatırlatmak isterim ; ''Bir ulusun yeni değişikliğinde ölçü, müzikte değişikliği
alabilmesi, kavrayabilmesidir. ''Bu bakımdan yarışmaya farklı tarzlarda ve ingilizce katılmak bizleri bir adım öne çıkarır.



Doğru tespitler ve yüksek inançlarıyla Yüksek Sadakat'e bu rüyada başarılar diliyorum ve en iyi derece ile ülkemize geri dönmelerini temenni ediyorum.



Hangi alanda  olursa olsun,ulusu temsil etmiş,edecek ve eden herkesi cesaretlerinden dolayı kutlarım.Bizleri daha yukarılara taşımak ulusal gücümüzü dünyaya göstermek için kaçınılmaz fırsatlar. 

Hadi 2011'de Yüksek Sadakat ile yükselelim. 

Sevgiler 

Meltem Karaarslan.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Balayında Phuket- 2017 Güncel Bilgiler

Fazıl Oral Diyor Ki

Geleceğin Kadın Liderleri başarıya koşuyor! Tebrikler Ebru Tatar