Mesele

İnsanları anlamak, anlamaya çalışmak zor.

 
Ne yaptığını , ne söylemek istediğini, amacını kaybetmiş insanlarla uğraşmakta zor.

Bu kaybolmuşluğun içinde kendi kendilerini yok ediyorlar haberleri var mı ? Bilemiyorum ama bu şekilde yaşamak yada yaşamaya çalışmak diyelim sıkıntı yaratıyordur -Sanırım-. Hiç bu psikolojiye bürünmediğim için net cümlelerde kuramıyorum tabi.

 
Bugüne kadar kendine zarar veren insanları hiç anlayamadım. İntahara yeltenen aciz insanları. Kendine ceza vermekten çok etrafındakilere derin yaralar, büyük cezalar veriyorsun. Hadi bunlara göz yumdun.. Bırak! hayata sıkı sıkıya bağlanan, anın güzelliklerini yaşamaya çalışan insanlara niye zarar veriyorsun.


Bazen bir bakışıyla bazen de imali bir sözle anında modunuz düşebiliyor.  Bu mutsuz insanların başkalarını mutlu görmeye tahammülü olmamasıdır sorunları. Bu olumsuz durumdan kurtulmaları için ufak bir detay anlatacağım. Ne yalan söyleyeyim bu konuda bencilce davranmak zorundayım.  Suratımın beş karış gezmesine sebep insanların bu durumu bana dokunduğundan onlarıda kazanmak gerektiğini düşünüyorum.
 Hayal dünyasında yaşayan biriyle tanıştım. Sürekli hayatı romanlaştıran tavırları, romantizme yatkınlığı belkide şevkat arayışında eksilere inerken, onu motive eden tek araç. Oturduk saatlerce konuştuk sohbet ettik. Yaşı ilerlemiş, olgun olduğunu düşündüğünüz  biri. Ama aslında bir kaç saatini paylaştığında içinin hala çocuk kalmış olduğunu görmek çok zor değil. Daha çok onu dinlemeyi, analiz etmeyi tercih ettim. Arada bir yaptığım yorumların pek önemi olmadığının farkında olsam da belki bir fark yaratır diye ince dokunuşlar yaptım. Yaptım ama sonunda baktım kendim ile çelişiyorum. Aslında benimde bu karışık halimin nedeni net. İnsanlar anlamak, duymak istediği neyse onun yapılmasını, söylenmesini bekler. İşin komik tarafı beklediği şeyi söylesemde itiraz durumuydu. Çok çağresiz olduğunun kendi dahil hepimiz farkındaydık. O uzun ve derin sohbetin ardından anladığım, ister 20 ol ister 30, yaşanılan değişmez. Yaş belki insana farklı tecrübeler katıyormuş, olgunlaştırıyormuş gibi gözüken bir faktör fakat yaştan önce yaşanmışlık, o yaşanmışlıktan mutlak öğrendiğindir. Öyle hata üstüne hata çok zor be bu zamanda. Kimse sana o lüksü vermez. He sen dersen yok ben böyle devam ederim. O zaman yalnız kalmaya, anlamsız savaşmaya da devam edersin. Evime döndüğümde durdum bir daha söylediklerini , yaşadıklarını düşündüm ve yaşayacaklarını. . . Üzüldüm.

Sonrası,
Bu görüşmemizden bir hafta sonra kendisi ile karşılaştım. Yüzünde ayrı bir gülümseme. Anlatılarında farklılık gördüm. Biz çözüm yolları sunarken hiç ilgilenmiyor gibi gözüken, o gün söylediklerimi bir bir tekrar edip tanışmamızın  güzel bir şans olduğunu dillendirdi. Kendimden de biliyorum imkansız olan birşeyi istemeye devam etmek yorucu. Bu devamlılığı engellemekse bireyle alakalı.

İsterseniz günlerce, haftalarca, aylarca, yıllarca miyonlarca kişiye anlatın derdinizi eğer ki çözümü yoksa hiç bir sonuç alamazsınız.


Nihayetinde,mesele ister aşk ister aile olsun  bireyin net karar verip ''Bitti'' diyebilmesi .

İnsanlar akıl sınırlarını zorlayan varlıklar. Kendinizin farkına varın. Üzülmeye değil mutlu olmaya motive olun.

Sabah metrobüste 3 durak sonra oturacak yer bulduysanız. Siz dünyanın en şanslı insanlarındansınız.

Sırıtmaya devam *:)

Meltem Karaarslan










Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Balayında Phuket- 2017 Güncel Bilgiler

Geleceğin Kadın Liderleri başarıya koşuyor! Tebrikler Ebru Tatar

Fazıl Oral Diyor Ki